Karışık kaset bu hafta adına uygun bir şekilde karmakarışık bir şekilde geliyor. Bayramın getirdiği rahatlama listemizde de kendini gösteriyor 🙂
1) Blues Traveler – But Anyway
Blues Harp’ı bu kadar farklı çalan başka bir insan yoktur herhalde. Little Walter ile başlayan harp’ta distorsiyon kullanımı John Popper’da son noktasına ulaşıyor. Blues Rock’ın en eğlenceli, en hareketli parçalarını bize kazandırmış bu grubu en azından bir kere dinlemelisiniz (Hook, Carolina Blues gibi şarkıları da fevkaladenin fevkindedir)
2) Beyonce – All I Could Do Is Cry (Etta James)
Cadillac Records, Blues tarihinin en önemli plak şirketlerinden olan Chess Records’un hikayesini anlatan mükemmel bir film. Etta James’den, Howlin Wolf’a ve Muddy Waters’a Blues’un en önemli mihenk taşlarının doğduğu plak şirketinin filmi de bir o kadar güzel. Hatta şarkılar o kadar ünlü oldu ki Beyonce’un Etta James şarkılarını ondan daha güzel söylediği bile söylendi. Kişisel görüşüm çok güzel söylediği yönünde olsa da asla Etta James gibi olabileceğini düşünmüyorum.
3) Blues Brothers Everybody Needs Somebody to Love
2 beyazın Blues için yaptığını hiç kimse yapmamıştır. Jim Belushi ve Dan Aykroyd, Tanrı’dan gelen bir görev için yola çıktıklarında aslında Blues’u da kurtarma görevine çıkmaktadırlar. Türkçe Cazcı Kardeşler olarak çevrilmesi yeterince manidar olsa da film çerezlik bir eğlence sunar fakat içinde çok önemli üstadları barındırır. 1. Filmden sonra Jim Belushi’nin vefatı nedeniyle 2. film ilki kadar eğlenceli olmasa da, Blues diskografisi çalışması yapmak isteyen insanların çok işine yarayacak bir materyal ortaya çıkarır. Aykroyd’un sadece bu film için Blues Harp öğrenmesi de harika bir şeydir.
Dipnot: According to Jim dizisini hatırlayan var mı? Jim karakterini Jim Belushi’nin kardeşi olan James Belushi canlandırmaktadır ve bir bölümde Dan Aykroyd konuk oyuncu olarak yer alır. İkisinin Blues grubu hakkındaki konuşması çok güzel bir anıdır.http://www.youtube.com/watch?v=EHV0zs0kVGg
4) Die Antwoord – Pitbull Terrier
Lady Gaga’nın ve onun yolundan giden bütün şarkıcıların yıllar boyunca yapamadığını Die Antwoord 1 albümde başarmıştı. Korkutucu ve irite edici tarzları, garip müzikleri ile birleştiğinde kendilerine has bir hayran kitlesini çok kısa sürede oluşturdular. Şimdi de grubun 2. albümü aynı yolda devam ediyor. İlk albüme göre daha hafif bir tarzda olan Donker Mag albümü, bu türe ilgi duyanların seveceği bir çalışma olmuş. Yolandi Visser’in sesini bir kez daha duymak benim hoşuma gitti açıkçası.
5) Light in Babylon – Gypsy Love
Light in Babylon, İran kökenli İsrail’li solist Michal Elia Kamal, santurda Türk Mete Çiftçi ve gitarda Fransız Julien Demarque’dan oluşan çok değişik bir grup. İstanbul’da sokak müzisyeni olarak başladıkları müzik hayatlarında 2. albümlerini yayınlayan grup çok güzel işlere imza atıyor. Santurun dinlendirici ve güzel sesi Elia Kamal’ın harika sesiyle buluşunca insan bir kulak kesiliyor.
6) Postmodern Jukebox – All About That Bass
Karışık kaset de Postmodern Jukebox çok sık kullanmama kararı almıştık ama bu grup her seferinde beni şaşırtmaya devam ediyor. Geçen ay çıkardıkları Meghan Trainor’ın All About That Bass coverında ilk defa solist Kate Davis ile çalışan grup harika bir şarkı yapmış. Davis’in sesi ve söyleyiş tarzına bayıldığım için bu şarkıyı buraya koyuyorum. Postmodern Jukebox yazımızı okumak isteyenleri de buraya alalım
7) Rhythm Sophie – Finders Keepers
Rockabilly tarzının hayranıyım. Kıyafetlerinden, arabalarına, türün yok olma noktasına geldiğinde bile sıkı sıkıya kültürlerine tutunmalarına … Rhythm Sophie’nin Imelda May gibi çok aktif olmaması çok üzücü bir durum evet ama elimizdekilerle yetinmek zorundayız 🙁
8) Robert Johnson – Crossroad Blues
Robert Johnson ilk blues müzisyenlerindendir. Bir gün şeytana ruhunu satar iyi bir müzisyen olabilmek için. Tam olarak bir kavşakta olduğundan bahseder bu olayın. O yüzden Crossroad, Blues için bilindik bir öğedir. Johnson’ı gitarını akort ederken kimse görmediğinden de bu mit gittikçe büyümüştür. Özel bir şarkıdır yani anlaşılacağı üzere 🙂
9) B.B King – Rock me Baby
Eric Clapton’ın Blues festivali olan Crossroads, yaşayan bir çok blues tanrısını tek bir sahnede buluşturmuştur. Hatta vakit o kadar kısıtlıdır ki sahne dönmektedir. Bu sayede soundcheck için vakit kaybı olmamıştır.
Eric Clapton, Buddy Guy ve Jimmie Vaughan, BB King’in en güzel şarkılarından birisi olan Rock me Baby’yi birlikte seslendirdiği bu video gerçekten çok ama çok güzel.
10) John Coltrane – Alabama
Bu haftanın son şarkısı John Coltrane’den. Aslında bir ağıt olan Alabama, 15 Eylül 1963’de 16. Cadde Baptist Kilisesi’nin beyaz üstünlüğüne inanan faşistler tarafından bombalanması sonucu ölen 4 küçük kız için yazıldı. 51 yıl sonra bile Amerika’da siyahların yaşadığı acının son bulmadığını Ferguson olaylarıyla gördük. Şarkı, hikayesini bilmeden bile sizi çarpmakta; bir de hikayesini öğrenince hissettikleriniz tarifsiz. 7 notanın yapabileceklerinin sınırının olmadığının bir kanıtıdır bu ağıt.
No Comments