İlhan Erşahin

Wax Poetic’ten Wonderland’e, İstanbul Sessions’dan Nublu’ya yaratıcılığıyla ve merakıyla mükemmel bir müzisyen İlhan Erşahin .

6 Haziran’da Ankara Kite’da vermiş olduğu mükemmel konserden sonra bu yazıyı yazmak zorunda hissettim kendimi. İnsanlarla iletişimiyle, mütevazi tavırlarıyla ve ne kadar kendi adıyla kurmuş olduğu grubuyla (İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions) gelmiş olsa da olabildiğince öne çıkmadan çalmasıyla hem benim hem de dinlemeye gelmiş bütün seyircilerin bir kez daha takdirini  topladı.

Hiç bir müzisyenin olmadığı ama sürekli müziğin olduğu bir evde büyüdü İlhan Erşahin. Saksafon çalmaya başlamasıyla birlikte Caz’a olan ilgisi de başladı. Caz’dan önce dinlediği Rock, Reggae ve Punk türleri şu an ki müziğinde hissedilebilir olması,onu Caz standartlarının arasından çıkarıyor ve çok daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor.

Bu yazıda İlhan Erşahin’i biyografik açıdan tanıtmak yerine yapmış olduğu projeleri ayrı ayrı incelemeyi daha uygun buluyorum.

Wax Poetic

Farklı bir müzik yaratma amacıyla kurmuş olduğu Wax Poetic, Trip Hop’a Caz’dan parçalar katıyor.  Grup aynı Thievery Corporation ve Massive Attack’de olduğu gibi temeline elemanlarını değil müziği alıyor. Daha önceden vokalde olan Norah Jones’un yerinde şu an Sissy Clemens var. Aynı şekilde 2007 yılında çıkarmış oldukları İstanbul albümünde 123’ten tanımış olduğumuz Dilara Sakpınar, Athena’dan Gökhan  Özoğuz,  Siya Siyabend’den Murat Toktaş, Nil Karaibrahimgil ve Demet Evgar yer alıyor. Şu an halen aktif bir şekilde müzik yapmaya devam eden Wax Poetic en son 2012’de On a Ride adlı albümünü çıkarttı.

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=IPPhaAJ5PR0]

İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions

İstanbul’un keşmekeşi, Caz’ın karmaşık ve farklı  türleri içinde rahatlıkla barındırabilecek yapısının çocuğu aslında İstanbul Sessions. Alp Ersönmez (bas) Turgut Alp Bekoğlu (davul), İzzet Kızıl (perküsyon) ‘ın orta doğulu melodilerin Caz ve biraz elektronikle harmanlanmasının sonucunu her parçada sonuna kadar hissedebiliyorsunuz.

İlk albümlerinde İstanbul’un gece hayatını anlattıkları Night Rider albümünün ardından Erik Truffaz ekibe katıldı.  İstanbul Sessions with Erik Truffaz albümü ile çok büyük bir üne kavuşan grubu Le Monde “Caz şekil değiştirdi” cümlesiyle okuyucularına tanıttı.

Mükemmel bir uyumun olduğu grupta, Fusion, Rock ve melodik olarak olmasa da Hard Bop esintilerini hissediyorsunuz. İlhan Erşahin olabildiğince yumuşak ve öne çıkmadığı tarzıyla, Alp Ersönmez’in yırtıcı tonları inanılmaz bir armoni oluşturuyor. Kite’daki konserde de durum aynı bu şekildeydi. İlhan Erşahin sanki grupta bir solistmiş gibi davrandı ve “çığlıklarıyla” konseri şekillendirdi. Bu durum, daha çok standartların içindeki Caz’ı bilen beni mest etti.

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=-8_MdA_oGhM]

Wonderland

Roman müziğinin Caz’a ne kadar uyumlu olduğunun kanıtıdır Wonderland projesi. Wax Poetic’in tersine aynı İstanbul Sessions’da olduğu gibi daha çok enstrümantal müzik projesi olsa da, Nil Karaibrahimgil, Dilara Sakpınar, Şeyyal Taner ve Jane Birkin’in de söylediği şarkılar var iki albümde de. Özellikle bu yıl çıkmış olan The Other Side albümündeki Canımsın Deme Bana şarkısını dinlemenizi özellikle tavsiye ederim.

Ozan Musluoğlu’nun basta yer aldığı proje İstanbul Sessions’dan melodi ve ton olarak ayrılıyor. Hüsnü Şenlendirici’nin soloları da saksafon ile büyük bir uyum içinde. Zaman içerisinde Caz’da az kullanılmaya başlanmış klarnetin, arabesk tonlarda tekrar hayat bulması çok güzel bir lezzet katıyor.

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=q-lZgeKPgm4]

Aşağıdaki video, 2010 yılında Wonderland adıyla vermiş olsalar da diğer projelerde yer alan sanatçıların da olduğu konser kaydı. Özellikle Alp Ersönmez’in 40. dakika civarlarında çalmaya başladığı Etnik için bile dinlemeye değer bir kayıt.

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=OtrV32YHyrA]

İlhan Erşahin, aktif bir şekilde sürdürdüğü müzik hayatında hem yeni Caz sever kitleye hem de eskiden gelen kültürüne sahip çıkmaya çalışan büyüklere hitap etmeyi sürdürüyor. Sürekli yeni şeyler denemesi, bundan sonra hangi projelerin doğuşunu sağlar bilinmez ama  daha uzun bir süre aktif olarak müzik yapmasını çok büyük bir kitlenin istediğine eminim.