Bu yazı, beyazların köleleştirdiği, katlettiği, kendi “malı” olarak kabul ettiği Siyah halkın direnişinin hikayesini anlatacaktır. Hard Bop, Bebop’ın evrilmiş halidir ve hemen ardından doğmuştur. Cool Jazz’ın “sofistike” ama “tatsız” beyaz müziğine karşı siyahların tepkisidir.
50’lerin ortasında tam olarak adlandırılmaya başlanan tür, siyahların kültürünü içinde Gospel ve Blues öğelerini barındırarak yansıtmaktadır. Mainstream ve Funky olarak iki ana parçaya bölünmüş olan Hard Bop, beyazların Caz müziğinde mezarına son çiviyi çakandır. Tür popülaritesini arttırdıkça beyazlar ve türe ayak uyduramayan siyahlar, Batı’ya ve Güney’e göç etmeye başlamıştır. Bu da Cu-Bop ve Bossa Nova’nın doğmasını sağlamıştır.
Mainstream tür Be-Bop devamı gibidir. Karmaşıklık aynen devam etmektedir fakat biraz daha belirgin arka yapıya sahip olduğundan şarkıları takip etmek daha kolaydır. Dansettirebilir bile bu parçalar yeter ki siz isteyin. Giant Steps, Mainstream, Moanin’ ise Funky için iyi bir örnektir. Aradaki farkı çok rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Caz her zaman kendini geliştirmiş bir müzik dalıdır. Mainstream’ın bir nebze kuralsızlığı kısa bir süre içinde kendisini Free Jazz’a çevirecektir ve bunun en büyük üstadlarından birisi John Coltrane olacaktır.
Siyah hareketlerinin en yoğun olduğu zamanlardır 50’lerin sonu 60’ların başı. Hard Bop tam bu dönemin içinde doğmuş, hareketten beslenmiş ve belki de hareketi körüklemiştir. Aşağıdaki parça Alabama’daki Baptist Kilisesi’nin bombalanmasının ardından yazılmıştır. Hikayesini bilmese dahi dinleyeni sarsan bu şarkı, hikayesini bilen için bambaşka bir anlam kazanıyor. Şarkının bir diğer ilginç tarafıysa dinlerken siz de farkedeceksiniz, bir süre sonra ritm değişiyor. Coltrane bu parçayı bombalamadan 2 ay kadar sonra tamamladığında aslında Martin Luther King Jr’ın olay hakkındaki konuşmasını notalara dökmüştür. İlk kısımda King’in ağıt yakarmışçasına söylediği sözler varken, ikinci kısımda özgürlükler üzerine verdiği konuşma vurgulanmıştır.
“We’d like to have you all join in with us on this one and help us find the groove by patting your feet, or popping your fingers, or clapping your hands, or shaking your heads . . . or shaking whatever else you want to shake.”
Horace Silver
Türün en önemli özelliklerinden bazılarını bu şarkıda görebilirsiniz. Davul asla geri kalmaz; kendini olabildiğince belli eder ve saksafon (hem alto hem tenor) sıklıkla gruplarda yer alır. Parçalar daha akılda kalması için düzenlenmiştir. Be-bop’daki ipin ucunu asla tutturmayan sololar, Hard Bop’da daha düzenli derli toplu bir hale getirilmiştir. Dinleyiciye ritm tutturmayı ve Caz’ın eski seyircisini kazanmayı amaçlar; bir nebze de başarılı olmuştur zaten.
Modern Caz’ın babası Miles Davis‘tir ama her türün kendine özel kahramanları vardır. Be-Bop için Charlie “Bird” Parker varken, Hard Bop içinse John Coltrane vardır. Miles Davis’in ilk Quartet’inde yer alan Coltrane çok kısa bir sürede üne kavuşmuştur. Daha önce bir yazımızda bahsettiğimiz gibi 1959 yılında hem Davis’in Kind of Blue albümünde yer almış hem de kişisel albümü olan Giant Steps‘i çıkarmıştır. 1967 de vefat edene kadar da Hard Bop ve Free Jazz için çok büyük işlere imza atmış, bir çok caz standardının yaratıcısı olmuştur. Hem Mainstream hem de Funky tarzında parçalar yapmış olsa da genel olarak Mainstream’e yakın olduğunu söyleyebiliriz, keza Davis için tam tersini söyleyebileceğimiz gibi.
Hard Bop, Be-Bop’daki gibi belli üstadlar tarafından geliştirilmiş bir tür olsa da çok daha fazla adı anılabilecek müzisyene sahiptir. Charles Mingus, Cannonball Adderley, Horace Silver, Art Blakey ve Freddie Hubbard akla gelen ilk isimlerdendir. Benim içinse Coltrane ve Davis’le birlikte Mingus gelir. Harika bir besteci ve grup lideri olduğu kadar kontrbasta da son derece başarılıdır. Ayrıca yeri geldiğinde piyano çalmış ve grubuna kontrbas çalacak başka bir müzisyen bulmuş bir adamdır Mingus. Davis gibi çalışması zor biridir, aynı onun gibi anlaşılması ve iletişim kurulması imkansız karakteri garip bir şekilde şöhretini arttırmıştır. Fakat iş müziğe gelince kendini önde tutmamak adına mükemmel bir iş kotarmaktadır. Mingus’un şarkılarını dinlerseniz dikkatiniz mükemmel melodiye ve sololara kayar, o arkada parçayı düzenler.
Fables of Faubus (Faubus Fables ya da) Arkansas Vali’si Orval Faubus’un siyah ve beyazların aynı okullarda okumasına izin vermemesi üzerine yazılmış bir parçadır. Şarkının birçok versiyonu vardır, bazısında grup üyeleri kendilerine otosansür uygulayıp bazı kelimeleri söylememiştir, bazılarında ise parça enstrümantaldir.
Caz’a başlamamı sağlamış türdür Hard Bop. Özellikle Coltrane’nin Blue Train’i ve Davis’in Walkin’i beni gerçekten etkilemiştir ve ardından Mingus’un Moanin’i … Tekrar tekrar dinlenildiğinde, dikkat edildiğinde bulunabilecek birçok şeyi içinde barındırır Caz. Hard Bop’da bana göre en başarılısıdır. Swing’in ve Cool Jazz’ın kurallarının yavaşça yıkıldığı bir düzeni getirir Bop ve Bop’u yaratanlar yavaşça Free Jazz’a ve Fusion’a yelken açarlar.
Not: Yazımızı geciktirdiğimiz için özürlerimizi sunarız. ALES denen belaya bulaştık, haftaya geciktirmeden Free Jazz yazımızla geliyoruz.