Bebop dönemi seveni olduğu kadar nefret edeninin de çok olduğu zamanlardı. Karmakarışık, tek modun üzerine kurulu ve doğaçlamaya yönelik tutumu dinleyiciyi kendine çekse de, buna alışamayan, türü Çin müziği olarak gören insanların karşı atağı gecikmedi. Aslında bir atak sayılmaz fakat tez kendi anti tezini doğurdu ve Cool Jazz ortaya çıktı.
Siyahların müzik kulağına ve “Hipster” kültürüne “uyamayan” beyazların müziğidir aslında Cool Jazz. Miles Davis’in kurucularından olduğu türün bu şekilde ifade edilmesi gerçekten abestir fakat bilindik bir görüş olduğunu kabul etmek de gerekir.
Savaşın ortasındaki Amerikan halkının, gergin yapısıyla Bebop’a kaydığını düşünürsek, savaş sonrası daha “cool” ve “entellektüel” arayışların içine girmesi son derece normaldi. Bu yüzden türde flüt, korno, tuba gibi klasik müzikten enstrümanlar kullanılmıştır.
Bebop hızlı ve kesik notalarıyla ve özellikle nefesli çalgıların sololarında nefes alma zorunluluğu sebebiyle! aralardaki kesintileriyle bilinir. Cool Jazz ise tam tersine Legato olarak adlandırılan yöntemi tam ortasına alır. Legato’da müzisyenler sololarında kesintiden kaçınmaktadırlar; nefesli saz müzisyenleri nefes alıp vermekten, yaylı saz müzisyenleri ise birden fazla yay hareketinden. İşte bu yöntemi ile popülerleşmesi çok kolay olmuştur. Caz Tarihi dersini alırken Bebop dönemindeyken tam olarak rahatsız olduğum şey bu kesintilerken Cool Jazz bana dingin bir liman gibi gelmişti; şimdi durum tam tersi ama olsun 🙂
Türün duayeni olarak kabul edilen adam Miles Davis’tir. Aslında tek başına yaratmamıştır Cool Jazz’ı. Gerry Mulligan ile 1 yıllık çalışmasından sonra ortaya çıkmıştır bu tür. İlk yazımızı ona adamıştık. Okumak isterseniz diye buradan da link verelim tam olsun 🙂 Küçük bir not o yazımızda Fusion dönemi eserlerini başka bir yazıda inceleyeceğimizden bahsetmiştik. Caz Tarihi’nin son yazısında kendisinden bol bol söz edeceğiz.
Bebop dikey (harmoni) iken Cool Jazz yataydır (ölçü). Yatay lafı aynı zamanda çok yüksek sesle çalınmaması içinde kullanılabilir. 3 kişiden 9 kişiye kadar geniş bir çeşitliliğe sahiptir gruplar. Piyano Dave Brubeck gibi piyanistler haricinde geriye çekilmiştir, hatta piyanosuz gruplar vardır. Swing’i andıran bir yapıya sahiptir. Belli kurallar içinde geniş bir solo olanağına sahiptir ama hepsi Cool Jazz’ın “rahat” tavrını sürdürür.
Dave Brubeck tekil ölçü kullanımıyla bilinmektedir. Take Five ve Blue Rondo a la Turk şarkılarında daha önce batı müziğinde kullanılmayan ölçüleri Caz’ın içine yedirmiştir. Bunu yapabilecek tek davulcu olarak gördüğü Joe Morello’yu grubuna almış ve Paul Desmond’ın “Ya o ya ben” tehdidine ve yıllar süren sürtüşmelerine bile katlanmıştır.
Legato ve yüksek sesle çalınmaması nedeniyle davulda da “brush” sıklıkla kullanılır. Mikrofonun dip sesiymiş gibi gelen ses sahnenin genişlemesini sağlamış ve Bebop’ın tek şeritli yolda giden spor arabasına, otobanda giden klasik arabasıyla kafa tutmasın hatta geçmesini sağlamıştır.
Chet Baker (trompet, piyano, vokal), Lester Young (tenor saksafon, klarnet) , Gil Evans (piyano) da Cool Jazz’ın diğer önemli müzisyenlerindendir.
Yazıyı bitirmeden özürlerimi sunmak isterim. Geciktirmek zorunda kaldım çünkü istediğim gibi bir materyal ortaya çıkaramamıştım. Bunun bir nedeni de türe çok fazla alışkanlığımın, sevdamın olmamasındandı. Fakat, Caz’ı tekrar kitlelere taşıyan türe karşı elimden gelenin en iyisini yapmalıydım. Umarım beğenmişsinizdir 🙂