Akor çalmayan, Blues’u 12 Bar’ın dışına taşımış, kendinden sonra gelen müzisyenleri etkilemiş, etkilemek ne kelime daha iyisini yapamayanların taklit etmesine sebep olmuş bir adam Riley Ben King ya da nam-ı diğer B.B. King. 89 yıllık bir ömür. 48’den bu yana aktif müzik hayatında sayısız eser. Lucille ile birlikte geçip gitmiş.
Bu yazı şu ana kadar yazdığım en subjektif yazı olacak. Şimdiden uyarmak isterim
1925’de Mississippi’de bir plantasyonda doğan B.B. King, 4 yaşındayken annesinin babasını terketmesinden ötürü ananesi tarafından yetiştirilir. Hayatı boyunca hiç bir kadın “Lucille” kadar uzun süre onun yanında kalmaz. Kiliselerde çalarak başladığı müzik hayatına, 1949’dan sonra kendi ekibini kurduktan sonra çok daha başarılı bir şekilde devam etmiştir. 50’lerde ırkçılıktan ötürü “beyazların” büyük konser salonlarında çalamasa da 60’lar ile birlikte Sinatra’nın altında çıkma şansına erişmiştir. 1971’de aldığı ilk Grammy ödülüyle ise kariyerini bambaşka bir noktaya taşımıştır.
Akor çalmaması ya da “çalamaması”, emprovize çalmadaki başarısı, onun tarzının temelini oluşturur. Grup elemanları onun yerine ritm tutar, B.B. King ise Lucille ile birlikte hikayesini anlatır. Anlattığı hikayeler yaşamından kesitler gibidir. Kimi zaman onu aldatan sevgilisine, kimi zaman sözünün dinlenmemesine, kimi zaman gece hayatına olan düşkünlüğüne, kimi zaman da zorluklarla başa çıkmaya çalışmasına rastlarsınız şarkılarında.
King’in gitarının adının “Lucille” olmasının da özel bir nedeni vardır. Bir konser sırasında iki erkek bir kadın için kavga etmeye başlar ve yangın çıkar. Mekan boşaltılır ama King Gibson ES-335 gitarını içerde unuttuğunu farkeder ve geri dönüp gitarını kurtarır. Kavganın sebebi olan kadının adının Lucille olduğunu öğrendikten sonra da gitarına bu adı verir. 2005’de B.B. King’in 80. yaş günü nedeniyle Lucille’in 80. yıl versiyonu çıkar ve ilk prototip King’e hediye edilir. 2009’un yazına kadar kullandığı gitarı çalındıktan sonra şans eseri bir rehin dükkanından birisi tarafından alınır ve kısa süre sonra tekrar B.B. King’e geri döner.
2008’de çıkardığı One Kind Favor albümü ve 2010’da Buddy Guy’ın Living Proof albümünde yer alan Stay Around Little Longer şarkısıyla ölüme yaklaştığını, bunu kabullendiğinden bahsetti King. Yinede yaşayacak ömrü vardı. Bir çok festivalde, konserde çalmaya devam etti. 14 Mayıs günü uykusunda vefat etti. 42 stüdyo albüm çıkardığı müzik hayatında bize dinlenecek çok parça bıraktı. En yakın zamanda The Life of Riley belgeselinin incelemesiyle hayatı hakkında başka şeyler yazacağız.
King’in köle olarak doğmadını belirtmek gerekli diye düşünüyorum yazının son kısmında. Ölümünden sonra atılan twitlerin yarısı “Köle olarak doğdu, Kral olarak öldü” iken yarısı “Thrill is gone” oldu.
