Yazacak onca dizi, film varken Futurama nerden çıktı? Ben de bilmiyorum ama 1 aydır akşamları 2 şer 3 er bölüm izleye izleye son sezonun son bölümlerine geldim ve şimdi bitirmek istemiyorum. Seveni bol olup iptal olan dizilerin (bknz: Leyla ile Mecnun) belki de en bilinenidir Futurama. Simpsons’ın yapımcısı Matt Groening’ in Tanrı’nın eli değmişçesine başarılı kariyerinin nerdleri mutlu eden tarafıdır bu güzide dizi.
Bağıra çağıra (anıra anıra) güldüren dizilerden olmasa da neredeyse her bölümde başka bir filme, kitaba, akademik bir çalışmaya verdiği referanslarıyla epeyce bir eğlenceli hale geliyor. Bin yıl sonrasının yaşamını gösterirken de her yapımda gördüğümüz ütopik veya distopik yapı yerine iki arada bir derede kalmış garip bir dünya sunuyor. Eyephone geyiğinin (Shut up and take my money) ardından hala tüplü televizyonun olduğu bir teknolojik gelişimin çok da güzel olduğu söylenemez heralde 🙂
Dizi Philip J. Fry’ın 31 Aralık 1999’da geceyarısına 10 kala donması ve 1000 yıl sonra uyanmasıyla başlıyor. Eski hayatında bir teslimatçı olarak çalışan Fry yeni hayatında da teslimatçı olarak çalışması istenince maceramız başlıyor ve diğer karakterler sırayla diziye ekleniyor. Dizi aslında baktığımızda Friends gibi her karakterine önem verse de bazılarını (ör: Amy Wong) birazcık da olsa geriye itiyor. Tabii bunun nedeni Leela ve Fry’ın ilişkisinin ve Bender denilen fevkalade karakterin dizide önemli bir yer tutmasıdır.
Dizi ahlâk kavramının garipleştiği bir dünyayı tasvir ediyor. Fry’ın uzaktan akrabası olan Profesör Hubert J. Farnsworth’ün belirsiz cinsel yönelimi ve fantezileri, robotların kendi dinlerinin olması ve roboseksüelliğin (robot insan birlikteliği) günah olarak kabul etmeleri, bugünün farklı bir şekilde tekrardan anlatılması gibi.
Futurama bazen evrensel kanunlara uyarken bazen kendi koymuş olduğu kurallara bile uymayarak engelsiz bir düzen kuruyor kendine aynı South Park’ta olduğu gibi. Her bölümün sonunda küçük değişikliklerle de olsa eski haline geri dönen evren, yazarların olabildiğince saçmalamasını sağlıyor. Şirketin bürokratik işlemleriyle ilgilenen Hermes’in Jamaika’lı (wink wink :D) olduğunu söylemiş miydim? İzleyin diye daha ne demem gerek bilmiyorum ki 🙂
Bilim artık yeni seksi olduğundan ötürü müdür bilinmez ama bir çok dizide bilimsel bir referans görmek mümkün. Futurama’da bu kervana kendi teoremini yaratarak katılıyor (bknz: Futurama Theorem). Aynı şekilde bir çok tarihi karakter cam kavanozların içinde yaşayan kafalarıyla diziye konuk oluyor. Bu da gelecekte geçen bir diziye günümüzden etkiler katarak bir alışkanlık yaratıyor.
Asla bitmesin diyebileceğim kadar kabullendiğim bir öykü oldu benim için Futurama, herkese hitap etmese de. O kadar kabullendim ki başlayan onca diziye rağmen ben hala her akşam izlemeye devam ediyorum (ödevlerimi aksattığımı söylemiş miydim :))
İzleyin efendiler, izlettirin. Ayarlayın bunları 🙂