Caz Tarihi’nin ikinci ve bence sıkıcı kısmının sonuna geliyoruz:) Klasik dönemin başarılı müzisyenlerinin, yazılı aranjmanlarda kaybolduğu türdür ve işte bu da Bebop’ın ortaya çıkmasının en büyük nedenidir.
Swing 25-30 arası dönemde gelişen ve 30’lu yılların başında tam olarak doğmuş ünlü bir Caz akımıdır. Caz’ın amacının bütünlük ve anlaşılabilirlik olduğunu düşünenlere göre de en önemli türüdür. Dixieland’le karşılaştırıldığında kolektif emprovizenin azlığı, türü çok kısa sürede popüler hale getirmiştir. Afro Amerikan müziği olarak doğduğundan ötürü, siyahların hızlı ve güçlü ritmik müziklerini temel alır. Bu da Swing dansının doğuşunun temelini oluşturur.
Swing, amfi sistemlerinin olmamasından küçük gruplar yerine büyük orkestralar tarafından icra edilmektedir. Bu nedenden dolayı Big Band olarak da adlandırılmaktadır. 10 veya daha fazla müzisyenden oluşmakta olan gruplar, lider müzisyenin adıyla anılmaya başlanır.
Klarnet yerine saksafon geçmiştir. Klarnet hala varlığını sürdürse de gelecek için bir örnek oluşturur ve gittikçe kullanımı azalır. Aynı şekilde saksafonun Caz müzikte yer bulması da, Modern Cazın sesine çok büyük bir etkisi olmuştur.
Dixieland yazımızı okuyanların hatırlayacağı hamburger örneklemesi burada da devam etmektedir. Orkestralar 3 ana kategoriyle tanımlanabilir; ritm, pirinç, tahta enstrüman ve telli çalgı aletleri. Telli enstrümanların azlığı, şarkı sözlerinde yer alan bazı söylemler beyazların türü kabullenmemelerine sebep olarak gösterilse de, beyaz grup liderleri ve Swing dansı, Swing’in beyazlar arasında da hızlıca yayılmasını sağlamıştır. Aynı şekilde yazılı aranjmanların, okuma ve yazmayı bilmeyen, müzik kulağına sahip siyah müzisyenleri yavaşça Caz sahnesinin dışarıya çıkarması ve Caz’a sofistike bir havaya büründürmesi, beyaz müzisyenlerin başarılı olmasını sağlamıştır.
Dixieland, Avrupa klasik müziği sanatçıları dahil olmak üzere ne kadar çok insanın saygısını kazandıysa da, Swing de bir o kadar aşağılamaya maruz kalmıştır. Dans müziği olarak geniş kitlelerce sevilmesi, türü sürekli kayıt çıkarmaya itmiştir. Bu da Swing’i ticari kaygı güden insanların müziği olarak algılanmasına yol açmıştır.
Aşağıdaki listeyi Wikipedia Swing sayfasından daraltarak aldım. Dinlemiş olduklarım dışında başka müzisyeni eklememeye çalıştım.
Grup Liderleri: Count Basie, Cab Calloway, Jimmy Dorsey, Duke Ellington, Benny Goodman, Fletcher Henderson, Earl Hines, Gene Krupa
Klarnet: Buster Bailey, Barney Bigard, Benny Goodman, Jimmy Hamilton, Artie Shaw
Saksafon: Tex Beneke, Benny Carter, Jimmy Dorsey, Coleman Hawkins, Charlie Parker, Tony Pastor, Buddy Tate, Ben Webster, Lester Young
Trompet: Cat Anderson, Louis Armstrong, Buck Clayton, Bill Coleman, Roy Eldridge, Bobby Hackett, Louis Prima
Trombon: Dan Barrett, Will Bradley, Vic Dickenson, Tommy Dorsey, Eddie Durham, Jack Jenney, Glenn Miller
Piyano: Count Basie, Nat King Cole, Duke Ellington, Fletcher Henderson, Earl Hines, Jelly Roll Morton, Art Tatum
Gitar: Howard Alden, Oscar Moore, Django Reinhardt, Bucky Pizzarelli, John Pizzarelli,
Davul: Sonny Greer, Jo Jones, Gene Krupa, Buddy Rich, Chick Webb
Vokal: Martha Tilton, Bea Wain, Dean Martin, Dick Haymes, Frank Sinatra, Sammy Davis Jr., Tex Beneke
Çok hızlı bir şekilde yükselen tür, yine aynı hızda tarih sahnesinden çekilmiştir. Savaş nedeniyle yeterli sayıda ve kaliteli müzisyen bulunamaması, ekonomik sorunların baş göstermesinden ötürü büyük grupların yeteri kadar kâr etmemesi, 42 müzisyen grevi ve sonunda gelen yayın yasağı Swing’in şansının bittiğini göstermiştir. Aynı şekilde gençlerin gittikçe solistlere ve pop müziğe kayan ilgisi Swing’in popülerliğine de balta vurmuştur. Tam bu sırada ortaya çıkan deneysel tür – ki daha sonra modern Caz’ın temeli kabul edilen Bebop olarak adlandırıldı – Caz’a eski heyecanını tekrar kazandırmaktaydı. Bu da galiba Swing’in tabutuna çakılan son çiviydi.
Swing birkaç kez daha dinleyiciyle buluşmuş olsa da eski ihtişamına kavuşamamıştır. Sadece Frank Sinatra, Ella Fitzgerald gibi başarılı vokallerin “arkasında” yer almış büyük orkestralar belirli bir popülerliği yakalamıştır.
No Comments