2014 çok albüm yaptı 🙂 Biz de 2014’ün en iyi albümleri ‘nden oluşan bir listeyle karşınıza çıkmaya karar verdik. Gelin uzatmadan başlayalım.
1) Jehan Barbur – Sizler Hiç Yokken
İkimizinde en sevdiği albüm Sizler Hiç Yokken lafı uzatmaya hiç gerek yok. Barbur’un 2 yıllık sessizliğini, fevkalade bir albümle bozmasının karşısında başka da diyecek lafımız yok. Albüm hakkında yazdığımız yazı için sizi buraya alalım.
2) Thievery Corporation – Saudade
Alışması zor bir albüm Saudade. Bildiğimiz, dinlemekten zevk aldığımız Triphop’ın en baba gruplarından Thievery Corporation, daha çok Bossa Nova tabanında bir Chill-Out albümüyle geldiğinde, önceki 2 albümün politik ve görece sert yapısından uzak olduğundan dolayı başta kabul edemedik. Ama biraz zaman verdiğimizde içimize işleyen bir şeylerin olduğunu keşfettik. Hafif hüzün kokan bir albüm ve en azından işiniz başınızdan aşkınken bile açıp dinlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
3) AC/DC – Rock or Bust
Hangi yıldayız? Önce Pink Floyd sonra AC/DC. Bu albüm burada olmasaydı Angus Young, garip yürüyüşüyle kovalardı 🙂 Dinleyin, dinlettirin efendim.
4) 123 – Anja
Hikayeye çok güzel bir son yazan 123, Anja ile üçlemesini tamamlıyor. Burak Irmak’ın ayrılışı grubun sesine devasa bir etki yaratmış olsa da zaman ilerliyor. Hepimiz değişiyoruz. Zevk aldıklarımız değişiyor. Aynı tarzı devam ettiren gruplara saygımız sonsuz (bknz: AC/DC) ama değişik bir şey ortaya çıkartma amacında olup bunu da bu topraklarda yapan insanlara çok daha yakın olmamız gerektiğine inanırım.
Ama içinde durgunsundur…
5) İlhan Erşahin – The Other Side
Fusion’sa fusion, gırnataysa gırnata. Yok bir de yetmemiş Seyyal Taner de var. Bu albümü dinlemeyen çok şey kaybeder. İlhan Erşahin dinlemeyen çok şey kaybeder. Hakkında yazmış olduğumuz yazıyı okumak isteyenleri buraya alalım.
6) Pink Floyd – The Endless River
Son albümdü bu, Roger Waters çok ucundan bir yerden olamaz mıydı? The Wall’un turnesinde David Gilmour görülmüştü oysa. Ama elbette albüme hiç bir katkıda bulunamayacak bir Waters’ın The Endless River’da çok da önemi yoktu. Öyle de oldu. Rick Wright’ın Anısına yapılan albüm en çok ön sipariş verilen albüm oldu (Amazon.co.uk) ve üstelik enstrümantal bir çalışmaydı. The Things We Do sürekli “things” kullanması yüzünden epeyce yerden yere çalınsa da, ayağa kalkıp hayranlarını ve yeni Pink Floyd dinleyicilerini kendine aşık etmesini bildi.
Gözünüzü kapatıp karanlık bir odada elinizde kahveniz veya çayınızla (çikolatalı süt benim tercihim :)) dinleyin. Albüme biraz zaman verin. Kalıplarınızı yıkabilirsiniz. İşte o zaman bu vedayı daha iyi anlayabiliriz.
http://www.youtube.com/watch?v=0ezFDXYW6so
7) Black Label Society – Catacombs of the Black Vatican
Black label society Btbe’nin favori metal gruplarından bir tanesi. Zakk Wylde’ın kendine has sololarının biraz daha blues vari bir tarzla birleşmesinin ürünü Catacombs. Çok beklemediğim bir tarzda olsa da Wylde’ın canavar gibi sesini bir kez daha dinlemek çok güzel.
8) Tricky – Adrian Thaws
Karışık kaset’te de bahsettiğimiz gibi Trip hop’un yaratıcılarından Tricky, False Idols gibi neredeyse her eleştirmen tarafından övgülere boğulan bir albümden hemen 1 yıl sonra Adrian Thaws adlı albümüyle bir kez daha herkesi şaşırttı. Bunca yıldan sonra aktif olarak devam ettiği müzik hayatında , türün dahi çocuğunun hala anlatacak bir şeylerinin olması mükemmel.
9) Lily Allen – Sheezus
İngilizleri ve yaptığı işleri sevdiğimi burayı okuyanlar bilir. Erken yaşta emekliye ayrılan İngiltere’nin ağzı bozuk prensesi müziğe geri dönünce dinlememezlik edemezdik. Albüm incelemesi için sizi buraya alalım.
No Comments